Sabırlı Olmanın Önemi Genel
Sabırlı Olmanın Önemi
Sabır, sıkıntı ve başa gelen üzücü olaylar karşısında direnç göstermek anlamına gelmektedir. Sabır başa gelen her türlü felakete ve kayıplara rağmen kişini metanetli olabilme özelliğidir. Kuranı kerim de 114 defa sabır kelimesi geçmektedir. Sabır insana verilebilecek en güzel nimetlerdendir. Çünkü sabır aklın ve zekânın göstergesidir. Aklı olan ve belli bir zekâya sahip olan bir insan bela ve musibetlerin kendisi için bir fırsat olduğunu görür ve bu musibetlerin onu rabbine yaklaştıracak bir sınav olduğunun farkında ve bilincindedir. Asla içinde en ufak bir şüphe daha taşımaz. O kişi bilir ki rabbi onu sevdikleriyle malıyla ve öyle zamanlar gelir ki kendi nefsiyle sınanır. Rabbimiz kullarını sevdikleriyle malıyla imtihan edeceğini yüce kuranda beyan etmektedir. Ayrıca sabırlı olanlara verilecek olan mükâfatlara da kuranı kerimde yer verilmiştir.
Sabır çok güzel bir huydur. Acılara ve zorluklara, bela ve musibetlere Allahın emrettiği şekilde sebat etmektir. Tahammül edilmesi çok zor olan ve insanın nefsine çok ağır gelen bazı durumlarla karşı karşıya kalındığında muhakkak ki her insan zorlanmaktadır. Fakat bunu başarmak yani başa gelen zorluklarla mücadele ancak ve ancak sabır ile mümkün olmaktadır. Allah Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır.
‘’Şüphesiz Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir.’’ ( BAKARA)
Bu ayette açık bir şekilde rabbimiz bize diyor ki kulum eğer belalara karşı sabırlı olursanız yani sabrederseniz ben sizinle beraberim. Bu da şu anlama gelmektedir ki bir insan başına gelen bütün zorluklara Allahtan geldi diyerek sabrederse rabbim onun işini kolaylaştıracaktır. Ona yardımcı olacaktır.
Sabrın sonu selamettir. Yani sabırla yürünen yolun sonunda muhakkak başarı olacaktır. Bu aşamada kişi çok zorlanacaktır acı çekecektir ama muhakkak sonucunda mutlu olacak başarıya ulaşacaktır. Peygamber efendimiz sabır ile ilgili olarak birçok söz söylemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır. ‘’ Sabır, cennet hazinelerinden bir hazinedir.’’ Peygamber efendimizin bu sözünden anlayacağımız gibi sabır insana verilen bir hazinedir. Çünkü olaylar karşısında gösterdiğimiz ilk tepki yani sabırsızlık hayatımız boyunca pişmanlık duymamıza neden olabilmektedir.
Bazı zorluklar vardır ki insanların dayanma gücünü çok zorlayan niteliktedir. Bu gibi zorluklara başına gelen olaydan dolayı kimseye şikâyet etmeden takdiri ilahiye razı olup yani başına ne geldiyse rabbinin emri ile geldiğini bilip ve yine ona yardım edecek olanın rabbi olduğuna inanarak sabredebilecek olan ancak Allahın mümin kullarıdır.
Bütün peygamberler büyük zorluklarla karşı karşıya gelmiş ve sabrın en güzel örnekleri olmuşlardır. Hz Âdem nefsiyle imtihan olmuş ve cennetten dünyaya gönderilmiştir. Hz Yusuf zindana atılmış ama sonra sabrı karşısında rabbi onu mükâfatlandırmıştır
Başına gelen zorluk ve musibetlere sabredemeyen kişi felaketlerle karşı karşıya kalmaktadır. Hiç bir zaman sabırlı olamayan bir kimse muvaffak olamayacaktır. Örneğin çocuğu ölen bir kişi bağırsa da çağırsa da feryat etse de çocuğu geri gelmeyecektir. Allah verdi ve Allah aldı diyerek başına gelene razı olduğu vakitte rabbim ona güzel kapılar açacaktır. Takdiri ilahi deyip başına gelen bu zorluk karşısında metanetli olmakta çok büyük fayda vardır. Ama sabırsızlık göstermenin ne gideni geri getirmeye bir yararı olacak ne de bu kişinin acısı hafifleyecektir. Aksine rabbinin emrine karşı gelmiş olacak ve bu sınavda başarısız olacaktır.
Belaları ve zorlukları birer nimete çevirmekte elbette sabır ile mümkün olmaktadır. Allahın bize layık gördüğü hayattan şikâyet edersek sabretmiş sayılmayız. Kazaya rıza belaya karşı da sabır göstermeliyiz ki dünya ve ahretteki hayatımız hayırlı olsun. Aksi halde hem bulunduğumuz halden ve başımıza gelenden sürekli şikâyet edersek hem bu dünya hayatımızda mutlu olamayız hem de rabbimizden gelene rıza göstermediğimiz için ahret hayatında da kaybedenlerden oluruz.